Tekrar merhaba. Bir süredir sizlere paylaşım yapmıyordum ve beni özleyenlerin, yenipaylaşımlarımı bekleyenlerin olduğunu öğrendim. Bu yazımda çıkmaza giren aşklar hakkında bilgiler ve tavsiyeler vereceğim...
Öncelikle aşkın çıkmazı konusundan bahsedelim...
"Aşk" adını verdikleri karışık duygular kimi zaman hainleşebilir. Önceki yazılarımızda çok da tehlikeli olan ve kaçınılması gereken aldatmak konusundan kısaca bahsetmiştik. Aşkın çıkmaza girmsindeki ilk husus da aldatmak yada aldatmaya eğilmek ile başlar...
Elbette iki aşk arasında kalmak, aşık olunmaması gereken birine aşık olmak (yada aşık olduğunu sanmak), partneriniz (sevgiliniz, nişanlınız hatta eşiniz) varken bir başkasını düşlemek, istem dışı olarak başkasıyla birlikte olmak istemek de aşkın çıkmazları arasında...!!!
İki aşk (yani iki kişi) arasında kalıyorsanız ve hangisini seçeceğinizi bilmiyorsanız çok da zor durumda değilsiniz! Çünkü hangisini seçerseniz seçin mutlaka sonunda "keşke diğerini seçseydim" diyeceksiniz... Bu seçeceğiniz kişinin yanlış kişi olduğu anlamına gelmez... Bu bir türlü kabullenmediğimiz doyumsuzluğumuzdan doğar... Peki hangisini seçmelisiniz???
Edebi sözlerde olan; ikincisini, çünkü birincisi olsaydı ikincisini düşünmezdin gibi kelimelere inanmayın. Bunun sebebi hangisinin ikinci olduğunu anlayamamanızdan kaynaklanmakta... Çünkü çoğu zaman iki kişiyi de tanıyorken ardarda gelen bakışlar, sizi cevap vermeye yöneltir. (cevaptan kasıt; partner davranışlarına vücut diliyle cevap vermek. yani onun bakışlarına karşı gözlerinizi karçırmamak gbi)
Yapmanız gereken şey biraz mola!!! Yani ikisini de görmeyin. İkisini de düşünmeyin. 15 gün boyunca arkadaşlarınızla vakit geçirin. 15 günün sonunda aklınıza ilk hangisi geliyorsa tercih etmeniz gereken kişi odur...
Seçiminizi yaptıktan sonra aşkın çıkmazından kurtulabileceğinizi düşünmeyin bile... Çünkü ilişkilerde herşey hiçbir zaman yolunda gitmez. kavgalarda kimi zaman aklınıza diğer kişi gelecektir. Ama bu hayatın, ve zamanın bir oyunudur. Emin olunki diğerini seçseydiniz bu pişmanlığın çok daha
ağırını yaşayacaktınız ve yasakladığımız "aldatmak" seçiminde kendinizi bulabilirdiniz...
Bir diğer husus, aşık olunmaması gereken birine aşık olmak! Zor bir durumdur. Kardeş gibi gördüğünüz, kankanız, akrabanız, asla teklifinizi kabul etmeyeceğini bildiğiniz biri, yahut partneri olan birine karşı farklı duygular beslemeniz... Bu konuda iki durum oluşmaktadır... Gerçekten sevmek, tutulmak, aşık olmak; yada hoşlanmak ve sadece aşık olduğunu sanmak... Elbette herkes "yaa ben bilmiyor muyum aşık oldum işte" der. Ama aşk sandığınız kadar basit değildir. Hoşlanmak aşktan uzak bir kelime gibi görünse de aslen aşka çok yakındır. Çünkü birinden hoşlanmanız ona aşık olduğunuz hissine kapılmanızı sağlayabilir. Buna kısaca "yalancı aşk" desek de aşık olmadığınız halde kendinizi bir süre o kişiye aşıkmış gibi hissedebilmenize neden olur hoşlanmak... Öyle ki o kişiden gözlerinizi alamazsınız. Ne söyleyebilirsiniz, ne de çekimser davranmak istersiniz... Kesinlikle aşkın çıkmazındasınızdır... Hoşlantının fark edilmesi zordur. çünkü kimi zaman inatla "hayır aşığım" dersiniz... Ancak emin olunki zaman sizi bu çıkmazdan kurtaracaktır...
Bu konuda çok fazla tercih edilen ve benim kesinlikle yanlış bulduğum bir çözümden bahsetmek istiyorum... Bir başkasıyla çıkmak, yahut birlikte olmak!!!
Bir başkasını tercih edip briliktelik yaadığınızda mutlulu olmanız pek mümkün değildir. bunun sebebi psikolojik olarak seçemediğiniz kişiyi istemenizdir. Ne olursa olsun muhakkak çıkmadığınız kişiye aklınızı takacak ve onu düşünmeye başlayacaksınız. Sonunda da aldatmak yahut hazin ayrılıkla başarısız bir ilişkiye nokta koyacaksınız... Ardından takkıntınız artacak ve hoşlandığınız kişiye bağlanmaya başlayacaksınız.... Bu da daha da çok çıkmaza girmenize neden olacaktır...
Hoşlandığınız kişiyle birliktelik yaşamanız durumunda bir süre sonra zaten bunun bir hoşlantı olduğunu anlarsınız. Çünkü o hoşlanılan kişiyi lde ettikten sonra artık pek değeri kalmaz Ancak aşk böyle değildir. Aşk sonsuzdur ve elde etseniz bile sıkılmazsınız ve asla bırakmak istemezsiniz........
....
Aşkın çıkmazında olduğunuzu düşünüyorsanız sabrınızı koruyun ve acele karar vermeyin. Çünkü bu konu genellikle pişmanlıkla sonuçlanır... Bu yüzdendir ki hassas olan bu konuda dikkatle düşünüp kimseyi kırmamaya özen göstermelisiniz. Aksi taktirde ufacık bir hata, tek bir kelime, etrafınızda kimsenin kalmamasını sağlayabilir...
Son olarak tekrarlamak istiyorum: ALDATMAYA SAKIN BULAŞMAYIN!!! ;)
Öncelikle aşkın çıkmazı konusundan bahsedelim...
"Aşk" adını verdikleri karışık duygular kimi zaman hainleşebilir. Önceki yazılarımızda çok da tehlikeli olan ve kaçınılması gereken aldatmak konusundan kısaca bahsetmiştik. Aşkın çıkmaza girmsindeki ilk husus da aldatmak yada aldatmaya eğilmek ile başlar...
Elbette iki aşk arasında kalmak, aşık olunmaması gereken birine aşık olmak (yada aşık olduğunu sanmak), partneriniz (sevgiliniz, nişanlınız hatta eşiniz) varken bir başkasını düşlemek, istem dışı olarak başkasıyla birlikte olmak istemek de aşkın çıkmazları arasında...!!!
İki aşk (yani iki kişi) arasında kalıyorsanız ve hangisini seçeceğinizi bilmiyorsanız çok da zor durumda değilsiniz! Çünkü hangisini seçerseniz seçin mutlaka sonunda "keşke diğerini seçseydim" diyeceksiniz... Bu seçeceğiniz kişinin yanlış kişi olduğu anlamına gelmez... Bu bir türlü kabullenmediğimiz doyumsuzluğumuzdan doğar... Peki hangisini seçmelisiniz???
Edebi sözlerde olan; ikincisini, çünkü birincisi olsaydı ikincisini düşünmezdin gibi kelimelere inanmayın. Bunun sebebi hangisinin ikinci olduğunu anlayamamanızdan kaynaklanmakta... Çünkü çoğu zaman iki kişiyi de tanıyorken ardarda gelen bakışlar, sizi cevap vermeye yöneltir. (cevaptan kasıt; partner davranışlarına vücut diliyle cevap vermek. yani onun bakışlarına karşı gözlerinizi karçırmamak gbi)
Yapmanız gereken şey biraz mola!!! Yani ikisini de görmeyin. İkisini de düşünmeyin. 15 gün boyunca arkadaşlarınızla vakit geçirin. 15 günün sonunda aklınıza ilk hangisi geliyorsa tercih etmeniz gereken kişi odur...
Seçiminizi yaptıktan sonra aşkın çıkmazından kurtulabileceğinizi düşünmeyin bile... Çünkü ilişkilerde herşey hiçbir zaman yolunda gitmez. kavgalarda kimi zaman aklınıza diğer kişi gelecektir. Ama bu hayatın, ve zamanın bir oyunudur. Emin olunki diğerini seçseydiniz bu pişmanlığın çok daha
ağırını yaşayacaktınız ve yasakladığımız "aldatmak" seçiminde kendinizi bulabilirdiniz...
Bir diğer husus, aşık olunmaması gereken birine aşık olmak! Zor bir durumdur. Kardeş gibi gördüğünüz, kankanız, akrabanız, asla teklifinizi kabul etmeyeceğini bildiğiniz biri, yahut partneri olan birine karşı farklı duygular beslemeniz... Bu konuda iki durum oluşmaktadır... Gerçekten sevmek, tutulmak, aşık olmak; yada hoşlanmak ve sadece aşık olduğunu sanmak... Elbette herkes "yaa ben bilmiyor muyum aşık oldum işte" der. Ama aşk sandığınız kadar basit değildir. Hoşlanmak aşktan uzak bir kelime gibi görünse de aslen aşka çok yakındır. Çünkü birinden hoşlanmanız ona aşık olduğunuz hissine kapılmanızı sağlayabilir. Buna kısaca "yalancı aşk" desek de aşık olmadığınız halde kendinizi bir süre o kişiye aşıkmış gibi hissedebilmenize neden olur hoşlanmak... Öyle ki o kişiden gözlerinizi alamazsınız. Ne söyleyebilirsiniz, ne de çekimser davranmak istersiniz... Kesinlikle aşkın çıkmazındasınızdır... Hoşlantının fark edilmesi zordur. çünkü kimi zaman inatla "hayır aşığım" dersiniz... Ancak emin olunki zaman sizi bu çıkmazdan kurtaracaktır...
Bu konuda çok fazla tercih edilen ve benim kesinlikle yanlış bulduğum bir çözümden bahsetmek istiyorum... Bir başkasıyla çıkmak, yahut birlikte olmak!!!
Bir başkasını tercih edip briliktelik yaadığınızda mutlulu olmanız pek mümkün değildir. bunun sebebi psikolojik olarak seçemediğiniz kişiyi istemenizdir. Ne olursa olsun muhakkak çıkmadığınız kişiye aklınızı takacak ve onu düşünmeye başlayacaksınız. Sonunda da aldatmak yahut hazin ayrılıkla başarısız bir ilişkiye nokta koyacaksınız... Ardından takkıntınız artacak ve hoşlandığınız kişiye bağlanmaya başlayacaksınız.... Bu da daha da çok çıkmaza girmenize neden olacaktır...
Hoşlandığınız kişiyle birliktelik yaşamanız durumunda bir süre sonra zaten bunun bir hoşlantı olduğunu anlarsınız. Çünkü o hoşlanılan kişiyi lde ettikten sonra artık pek değeri kalmaz Ancak aşk böyle değildir. Aşk sonsuzdur ve elde etseniz bile sıkılmazsınız ve asla bırakmak istemezsiniz........
....
Aşkın çıkmazında olduğunuzu düşünüyorsanız sabrınızı koruyun ve acele karar vermeyin. Çünkü bu konu genellikle pişmanlıkla sonuçlanır... Bu yüzdendir ki hassas olan bu konuda dikkatle düşünüp kimseyi kırmamaya özen göstermelisiniz. Aksi taktirde ufacık bir hata, tek bir kelime, etrafınızda kimsenin kalmamasını sağlayabilir...
Son olarak tekrarlamak istiyorum: ALDATMAYA SAKIN BULAŞMAYIN!!! ;)
Yorumlar
Yorum Gönder